Ameliyat Sonrası Felç Kaldı!
Kadriu’nun avukatları tarafından mahkemeye sunulan dilekçeye göre, estetik operasyon doktor Y.S. tarafından gerçekleştirildi. Ameliyat sonrası Kadriu’nun kızı, annesinde bir anormallik fark etti ancak hemşireler bu durumu önemsemedi.
Saatler geçmesine rağmen Kadriu kendine gelemedi. İlk doktor kontrolü ameliyattan tam 4 saat sonra gerçekleşti ancak nörolojik muayene yapılmadı. Gece saatlerinde durumun daha da kötüleşmesiyle yapılan incelemede, beyninde emboli (pıhtı atması) olduğu anlaşıldı. Ancak bu teşhis için kritik olan ilk 6 saatlik süre çoktan geçmişti. Geç müdahale nedeniyle Kadriu sağ tarafını kullanamaz hale geldi ve konuşma yetisini kaybetti.
“Hayatım Karardı”
Margarita Kadriu’nun avukatları, olayın tamamen ihmalden kaynaklandığını ve hastanın hayatının geri dönülemez şekilde mahvolduğunu belirtti. Kadriu, yoğun bakımda haftalarca tedavi gördü, ancak halen yürüyemiyor ve konuşamıyor.
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, hastane ve doktorun takipsizlik nedeniyle sorumlu olduğu belirtildi. Raporda, “Ameliyat sonrası emboli riski biliniyordu. Ancak nörolojik muayene zamanında yapılmadığı için hasta geri dönülemez şekilde felç kalmıştır” ifadelerine yer verildi.
110 Milyon TL’lik Dava Açıldı
Kadriu, doktor Y.S. ve özel hastaneye 10 milyon TL maddi, 100 milyon TL manevi tazminat talebiyle dava açtı. Mahkemeye sunulan dilekçede, doktorun ameliyat öncesi ve sonrası hastayla yeterince ilgilenmediği, gerekli kontrollerin yapılmadığı ve ameliyat sonrası süreçte ihmaller zinciri yaşandığı iddia edildi.
Kadriu’nun ailesi, “Bir estetik operasyon için hastaneye gitti ama hayatı mahvoldu. Annem artık yürüyemiyor, konuşamıyor. Bu sorumluların hesap vermesi lazım” diyerek adalet talep etti.
Mahkemenin önümüzdeki günlerde tarafları dinleyerek davayla ilgili karar vermesi bekleniyor.
Kosovalı İş Adamı Ruzhdi Kadriu: “Kızımı Mahvettiler, Kimse Sorumluluk Almıyor”
Kosova’nın saygın iş insanlarından Ruzhdi Kadriu, kızı Margarita Kadriu’nun İstanbul’da özel bir hastanede geçirdiği operasyon sonrası felç kalmasının ardından büyük bir hukuk mücadelesi veriyor. Yaşanan olayın ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Adalet Bakanı’na seslenen Kadriu, adalet talep ediyor.
Ruzhdi Kadriu, kızının yaşadığı trajediyi şu sözlerle anlattı:
“Kızımı mahvettiler. Sağlıklı bir şekilde girdiği ameliyattan felç olarak çıktı. Kimse sorumluluk almıyor, hastane de doktor da sessizliğe büründü. Bu olayın üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Adalet Bakanı’na sesleniyorum: Bu skandalın sorumluları cezalandırılsın!”
Kadriu ailesi, yaşanan mağduriyetin uluslararası boyutta da takip edilmesi için hukuki süreç başlatırken, Kosova Büyükelçiliği tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a konuyu detaylı bir şekilde aktaran resmi bir mektup gönderildi. Kosova hükümeti de süreci yakından takip ediyor.
????????????????????
Taksim’de Uluslararası Fast Food Zincirinde Çıkan Kavga Hayatını Kararttı: 17 Yaşında Felç Kaldı!
İstanbul’un en işlek noktalarından biri olan Taksim’deki bir uluslararası fast food zincirinin restoranında yaşanan dehşet verici olay, genç bir hayatı geri dönülmez şekilde değiştirdi. 04 Eylül 2017 gecesi, dondurma yemek için arkadaşıyla restorana giden Muhammet Yuşa Çat (17), çıkan bir kavga sonucu ağır darbelere maruz kaldı. Kavgaya karışan Saldırgan S.A.’nın acımasız saldırıları sonrası yere düşen ve bilincini kaybeden Çat, defalarca darbe aldı. Sonuç: Boyun kırılması, kaburga ve kemik kırıkları, iç organ zedelenmeleri ve kalıcı felç!
7 Yıldır Tedavi Görüyor, Hayatı Kâbusa Döndü
Olay sonrası uzun süre yoğun bakımda kalan Muhammet Yuşa Çat, felç oldu ve yaşamını tekerlekli sandalyede sürdürmeye mahkûm edildi. Üniversite hayalleri suya düşen genç, en temel ihtiyaçlarını dahi tek başına karşılayamaz hale geldi.
Baba fırında işçi, anne ev hanımı olan Çat ailesi, oğullarına birlikte bakıyor ve büyük zorluklar içinde yaşam mücadelesi veriyor. Maddi imkânsızlıklarla boğuşan aile, günlük ihtiyaçlarını dahi karşılamakta güçlük çektiklerini belirtiyor. Muhammet Yuşa’nın sürekli tedaviye ihtiyaç duyması, aile için hem ekonomik hem de psikolojik büyük bir yük oluşturuyor.
Ailesi Adalet Peşinde
Ailesi, restoranın olayda güvenlik önlemi almaması nedeniyle sorumluluğu bulunduğunu belirterek 4.120.000 TL’lik tazminat davası açtı.
Dava dilekçesinde: • Olayın restoran çalışanlarının gözleri önünde gerçekleştiği, • Önlem alınmadığı ve güvenlik görevlisi bulundurulmadığı için işletmenin ihmali olduğu vurgulandı.
Hukuki süreçte, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, saldırgan S.A.’ya 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası verdi ancak aile bu cezayı yetersiz buluyor.
Arabuluculuk Süreci ve Restoranın Sorumluluğu Tartışılıyor
Olay sonrası Tab Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. hakkında hukuki süreç başlatıldı. • Taraflar, arabuluculuk görüşmelerine katıldı ancak anlaşma sağlanamadı. • Tüketici hukukundan kaynaklanan koruma yükümlülüğüne aykırılık gerekçesiyle restoranın da sorumlu tutulması gerektiği savunuldu. • Ancak restoran yetkilileri, olayın işletmenin doğrudan kusuru olmadığını iddia etti.
Milyonluk Tazminat Talebi
Açılan davada: • Muhammet Yuşa Çat için 2.500.000 TL, • Anne ve babası için toplamda 1.000.000 TL manevi tazminat, • Tedavi ve bakım masrafları ile ekonomik kayıplar için 600.000 TL maddi tazminat talep ediliyor.
Ailenin avukatları, olayın tüm detaylarının kamera kayıtları ile sabit olduğunu belirterek, adaletin sağlanmasını istiyor.
Restoranlar ve Müşteri Güvenliği Tartışma Konusu Oldu
Bu dava, restoran ve işletmelerin müşteri güvenliği konusunda alması gereken önlemleri yeniden gündeme getirdi. • Hukukçulara göre, benzer davalar açısından emsal niteliği taşıyabilir ve büyük işletmelerin güvenlik politikalarında değişiklik yapılmasına yol açabilir. • Büyük restoran zincirlerinin, müşteri güvenliğini nasıl sağladığı ve olası şiddet olaylarına karşı ne gibi önlemler aldığı tartışma konusu oldu.
Davanın ilerleyen sürecinde mahkemeden çıkacak karar, emsal teşkil edebilir.